Artık hepimiz ekran bağımlılığının, çocukları ve gençleri tehdit eden büyük bir sorun olduğunun farkındayız. Ancak, ekran bağımlılığı yalnızca genç kuşağın sorunu olmaktan çoktan çıktı; yetişkinler olarak bizler de ekranların büyüsüne kapıldık. Çocuklar ise bizim bu ekranlara dalışımızın getirdiği yalnızlığın en derin mağdurları haline geldi.
Eskiden, bir arada yemek yeme, sofrada sohbet etme, yatmadan önce masal okuma gibi basit ama etkili bağ kurma ritüellerimiz vardı. Çocuklar bu anlarda kendilerini güvende hisseder, ailelerine yakın olduklarını bilirdi. Ne yazık ki, artık bu değerli anlar “beğeni” sayıları ve “izlenme” oranlarının peşinde yitip gitti. Gündelik yaşantımızı ekranlar aracılığıyla paylaşmak öyle bir alışkanlık haline geldi ki, bize en yakın olanları gözden kaçırır olduk.
Sosyal Medyanın Gizli Bedeli
İstatistiklere göre, Türkiye’de ortalama bir yetişkin günde yaklaşık 6 saatini internette ve sosyal medyada geçiriyor. Ancak dijital dünyada geçirilen her an, aslında gerçek dünyadan çalınmış bir zaman dilimi. Ve bu durum, sadece bireysel değil, toplumsal sonuçlar da doğuruyor. Düşünsenize, en son ne zaman çocuğunuzla kaliteli bir vakit geçirdiniz? Birlikte oyun oynadınız, uzun bir yürüyüşe çıktınız, ya da sadece oturup dertleştiğiniz bir an oldu mu? Eğer cevabınız “çok uzun zaman oldu”ysa, dijital dünyanın sizi ne kadar içine çektiğini fark etme zamanı gelmiş olabilir.
Çocuklar Neden Yalnız?
Yapılan araştırmalar, ilgi ve sevgi eksikliğinin çocukları sosyal ve psikolojik olarak büyük bir boşluğa sürüklediğini gösteriyor. Uzmanlar, ilgisizliğin çocuklarda öfke birikimine, yalnızlığa ve hatta şiddet eğilimlerine yol açabileceği konusunda uyarıyor. Bu yalnızlık, potansiyel suçlu olma riskini bile beraberinde getirebiliyor. Dijital dünyanın etkisiyle farkında olmadan çocuklarımızın duygusal ihtiyaçlarını karşılayamıyoruz; ekranların çekim gücü, en sevdiklerimizle aramıza görünmez bir duvar örüyor.
Ekranı Kapat, Hayatı Kucakla
Şimdi, “Zararın neresinden dönsek kârdır” diyerek yeniden başlama vakti. Ekranları kapatıp doğayla, sevdiklerimizle, hayatın ta kendisiyle buluşma zamanı geldi. Ekranların ardında ruhsuz bir dünyaya hapsolurken, dışarıda cıvıl cıvıl bir yaşam akıp gidiyor. Çocuklarımızın gerçekten neye ihtiyacı olduğunu anlamak için bir adım atmalıyız; bu da ekranları bir süreliğine kenara koymak, dünyayı yeniden keşfetmekle başlıyor.
Birlikte geçirilecek her an, onlara güven, sevgi ve huzur verecektir. Unutmayın, hayatta asıl “beğeni” kazanılması gereken şey sevdiklerimizin kalbidir. Şimdi, ekranı kapatın ve dışarıdaki hayatın güzelliklerini birlikte keşfetmenin tadını çıkarın.